Türkiye Cumhuriyeti’nin yeni Cezayir Büyükelçisi Mahinur Özdemir Göktaş, 1982 yılında Belçika’da doğmuş, Belçika’da büyümüş, Belçika’da okumuş, ne yaptıysa Belçika’da yapmış biri…

Hatta 2009 yılında Brüksel Milletvekili bile seçildi.

O zaman “Türkiye’deki başörtüsü tartışmaları hakkında ne düşündüğünü” sormuşlar kendisine, demiş ki: “Türkiye’nin içişleriyle ilgili konuşmak istemiyorum. Sonuçta Türkiye’ye manevi bir bağım var ama ben Brüksel milletvekiliyim, Brüksellileri temsil ediyorum.”

İlginç değil mi?

Türkiye ile arasında sadece manevi bağ olan Mahinur hanım, büyükelçilik gibi fazlasıyla maddi bir konuma evriliverdi!

Olayın “manevi” yönünü biraz irdelemek gerekiyor.

Çünkü Mahinur Özdemir Göktaş’ın, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın “manevi kızı’”olarak bilindiği defalarca yazılıp, çizildi.

Taraflar tanımlanmadan rahatsız olmamış olacak ki, ne bir yalanlama, ne bir düzeltme geldi.

Keşke Mahinur Özdemir ile Erdoğan arasındaki maneviyat bağının nasıl başlayıp, geliştiğini de bilsek ama orası şimdilik muamma!

* * *
Adına ister aile, ister saray, ister parti deyin…

Sonuçta “kontenjandan” büyükelçi yapılan ilk kişi değil Mahinur Özdemir Göktaş.

Şurası belli.

Sonuncusu da olmayacak!

Dolayısıyla “Nerede kaldı liyakat?” sorusu da, hep sorulacak.

Hoş.

İstediğin kadar yaz, istediğin kadar sor.

İşin başını sonunu, önemini ciddiyetini zerre kadar düşünmeden, canları ne isterse yapmaktan çekinmeyenler; sorular, eleştiriler, şikayetler, yanlışlar karşısında bir duvar!

Kızmayın Beste Uyanık’a!

Gökhan Özbek demiş ki: “CNN Türk benim A Haber’den neyim eksik demiş adeta. Termik santrallerini, hava kirliliğini bu kadar cansiperane savunması bunu gösteriyor…”

Ceyhun İrgil demiş ki: “Kendi evinin musluğuna filtre taktıran, çocuğuna organik oyuncak arayan neoliberal medyanın vahşi kapitalizm uğruna içine düştüğü çukurun şuursuzluğu…”

Rengin Arslan demiş ki: “Filtresiz termik santralin insan sağlığına, canına olan ‘maliyetini’ haber yapsanıza!”

Can Ertuna demiş ki: “Kötü yayın var, kötücül yayın var. Bu, ikincisi. Planlayan, hazırlayan ve yapanlar termik yanında yaşasa, elektrikleri hiç kesilmese!”

Pelin Cengiz demiş ki: “CNN Türk’ün filtresiz çalışmaya devam edecek termik santralleri aklamaya çalışan pespaye haberi belirli bir taktiğin parçası.”

Yasemin Göksu demiş ki: “Yazıklar olsun… İnsan kalbinin çürümesi, utanç duvarının yıkılması budur işte!”

Diyorum ki:

Kızmayın Beste Uyanık’a. Ekranda sergilenen pervasızlık ve aymazlığa konu mankeni olması mecburiyetten kaynaklanıyor. Yukarıda aktardığım görüşlerde vurgulandığı gibi, sorun onu azmettirenlerdedir!