Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısı olan 10 Ekim 2015’teki Ankara Gar saldırısında 100 kişi yaşamını yitirirken 391 kişi de yaralanmıştı.

Olayla ilgili açılan davanın iddianamesinde canlı bombaların 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile açık kimliği tespit edilemeyen Suriye uyruklu kişi olduğu belirtildi.

Saldırıyla ilgili 20’si tutuklu 36 kişi hakkında dava açıldı.

Davanın savcısı Adnan Gümüş, 12 Haziran 2018’deki duruşmada 55 sayfalık esas hakkındaki görüşünü açıkladı.

Gümüş, görüşünde “acımasız” ve “vahşi” olarak nitelendirdiği bu saldırının Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) adına gerçekleştirildiğini belirtti.

Sanıklardan Abdülmuttalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakub Şahin, Hakan Şahin, Halil İbrahim Alçay, Resul Demir, Hacı Ali Durmaz ve Hüseyin Tunç hakkında “100 kişiyi kasten öldürme” suçlamasından 100’er kez; “anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez olmak üzere toplamda 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Davanın Şubat 2017’de görülen duruşmalarında söz alan müştekiler, sanıkların yanı sıra ihmali olduğu gerekçesiyle kamu çalışanlarının da cezalandırılmasını istediler.

Saldırıda yaşamını yitiren Korkmaz Tedik’in babası Erdoğan Tedik, olay yerine ambulansların geç geldiğini ve gösteri alanına girişlerde güvenlik önemlerinin az olduğunu anlattı.

Tedik, “İlk kez bir eylem alanına bu kadar rahat girdik. Bir tek polis yoktu. İhmali olan Ankara Valisi, Emniyet Müdürü, İçişleri Bakanı ve katillerden şikayetçiyim. Yakalanamayan 15 IŞİD’çi katilin de yakalanmasını istiyoruz” dedi.

Diğer kurban aileleri de gerekli önlemleri almayan kamu görevlilerinden şikayetçi olduklarını söyledi.

Başsavcılık iki kez “işleme koymama” kararı almıştı

10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği de yaptığı açıklamalarda, kamusal görevlerini yerine getirmeyen kamu görevlileri de dahil olmak üzere tüm sorumluların yargılanması çağrısı yaptı.

Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, kamu görevlileri hakkında yapılan suç duyurularını iki kez “işleme koymama” kararı aldı.

Halbuki Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, gar katliamından iki ay önce Emniyet’e “IŞİD’in PKK-KCK çıkarlarına yönelik eylemler gerçekleştirebileceği” yönünde rapor gönderdiği ortaya çıktı.

Geçen hafta sonuçlanan bir dava

Geçen hafta bu konuda bir dava sonuçlandı. Daha doğrusu Bölge İdare Mahkemesi bir kararı onadı. Dava konusu, saldırıda ölen Özver Gökhan Arpaçay’ın ailesinin olayda kusuru bulunduğu iddia edilen Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığına açtıkları tazminat talebi idi.

Mahkeme, her ne kadar ailenin istediği rakamları kabul etmese de, Arpaçay’ın anne ve babasına 502şer bin lira, kardeşlerine de 10’ar bin lira olmak toplam 140 bin lira tazminat ödemesine karar verdi. Bölge İdari Mahkemesi de bu kararı onadı.

Yaşamını yitirenlerin aileleri yeni davaya hazırlanıyor

Ana davada Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığına yapılan suçlamalar, savcı tarafından iki kez reddedilmişti. Ancak yargının aldığı bu karar ile ailelerin dönemin İçişleri Bakanı ile Ankara Valisi’ne karşı ceza davası açmaları hakkı doğdu.

Bildiğim kadarı ile aileler buna hazırlanıyor. Bakalım yargının bu konuya reaksiyonu nasıl olacak.