Artık pandeminin yani “salgın bir hastalığın bütün dünyayı kuşattığının” farkındayız.
Güzel ülkemin güzel insanlarının bir bölümü henüz tehlikenin farkında olmasa da hastalığın bulaşma oranı her geçen gün katlanarak gidiyor.
Bunu panik yaratmak adına söylemiyorum.
Kaynaklarımızı daha etkin kullanmak adına, gelecek günlerde yaşayacağımız felaketin en az seviyede olması adına söylüyorum.
Hastalığın bulaşması, teşhisi, ilerlemesi ve tedavisi hakkında zaten yeterince insan konuşuyor.
Bilgi akışı hiç durmuyor, yeter ki bilim insanlarını dinleyelim ve uyarılara harfiyen uyalım.

En büyük risk grubu sağlık çalışanları.
Hangi meslekten, hangi ekonomik düzeyden geliyor olursak olalım böyle bir felaketin bulaşması halinde başvuracağımız tek yer hastane.
Hastanelerde ilk karşılaşacaklarımız ise sağlık personeli.
Doktoru, hemşiresi, ebesi, sağlık memuru, kayıt memuru velhasıl bütün sağlık çalışanları.

Bu insanları korumalıyız.
Her gece belli bir saatte balkonlarımıza çıkarak alkışlarımızla onlara destek oluyoruz.
Elbette yapalım.
Sosyal dayanışma, paylaşma adına mükemmel bir organizasyon.
Ancak yeterli mi?
Sadece alkışlayarak sağlık çalışanlarının sorunlarının çözümüne katkı sağlayabiliyor muyuz, yoksa onların yaşadığı sorunların ötelenmesine, üzerinin örtülmesine mi neden oluyoruz?

Eğer sağlık çalışanlarının ekonomik sorunlarını, sağlıklı gıdaya erişim sorunlarını göz önüne almazsak, alkışlarımız bence boşa gideceğe benziyor.
Bir sağlık çalışanı düşünün.
Risk grubundaki anne babasına sağlıklı gıda sağlamak zorunda.
Aynı zamanda arkadaşına emanet ettiği çocuğu ile de sağlıklı iletişim kurmak zorunda.
Bütün bunları yaparken, onlarca, belki de yüzlerce hastasıyla ilgilenmek zorunda.
Öte yandan kendi sağlığını korumak adına birçok tedbir almak zorunda.
Gelin beş dakikalığına empati yapın.
Siz bu durumda olsanız ne yaparsınız?
Hangi korkularla boğuşur, hangi endişeleri taşırsınız?

Mesele bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek.
O yüzden bu tehlike geçene kadar acilen sağlık çalışanlarına ekonomik destek olarak maaşları kadar ikramiye verilmeli.
Bütün sağlık çalışanlarının birinci derece yakınlarına (anne baba, evlat, eş, kardeş) kendileriyle birlikte sanal marketlerde öncelikli alışveriş yapabilecekleri özel şifreler verilmeli. Yaptıkları alışverişler öncelikli olarak ulaştırılmalı.
Her türlü market alışverişlerinde sağlık çalışanlarına öncelik tanınmalı, ödeme yapmak için bekletilmemeli.
Ve en önemlisi.
Sağlık çalışanlarının tamamının kaliteli dezenfeksiyon sistemine ulaşımının önündeki her türlü engel kaldırılmalı.
Hijyen konusunda azami özen gösterilmeli ve talepleri derhal yerine getirilmeli.

Bir sağlık çalışanı hasta olursa en az bir mahalle korumasız kalacaktır.
Bir mahallenin alkışından çok bir sağlık çalışanını korumaya odaklanmalıyız.
Alkışı her zaman yaparız.
Hele bir atlatalım, onlarla birlikte alkış tutarız.