A3 Haber

Bir ‘soylulaştırma’ ve ‘rant’ projesinin hikayesi: TARKEM gerçekleri…

Bir ‘soylulaştırma’ ve ‘rant’ projesinin hikayesi: TARKEM gerçekleri…

Bir ‘soylulaştırma’ ve ‘rant’ projesinin hikayesi: TARKEM gerçekleri…
Mayıs 11
15:07 2020

İzmir’de yaşayanlar daha iyi bilir: Yıllardır TARKEM adlı bir proje sürdürülüyor. “Tarihi Kemeraltı’nın yeniden keşfi” sloganıyla sürüdürülen bu proje, aslında Kemeraltı’nın ve İzmir’in tarihsel dokusunun “sermaye tarafından keşfi” anlamına geliyor. Bugün başladığımız yazı dizimizde kimi kritik sorulara yanıt arayacağız: Bir şehir projelerle nasıl işgal edilir? Basmane-Çankaya-Kemeraltı hattına patronlar nasıl saldırıyor? TARKEM adlı şirket nedir, ne değildir? TARKEM projesi üzerinden sermaye sınıfı İzmir’in kalbini nasıl fethetmek istiyor? İşte yazı dizimizin ilk bölümü…

Kapitalist sistem, sermaye ve emeğin arasındaki ilişkiyi sadece fabrikalarda uygulamaya koymaz. Sermaye ve emek arasındaki ilişki fabrikalardan çıkıp kentlere taşınalı uzun yıllar oldu. Elbette Türkiye’deki iktidarlar da bu yeni düzene uyum sağladı ve “Kapitalist Kentler” oluşturdu. İlmek ilmek işlenen pilot, öncelikle İstanbul oldu, ardından diğer büyükşehirlerde “kapitalist kent” kendini yeniden üretmek için kolları sıvadı. Köprüler, otoyollar,tüneller, devasa projeler, şehrin siluetini ve tarihi dokusuna hançer gibi saplanan gökdelenler, AVM’ler ve daha nicesi… “Kentsel dönüşüm” adı altındaki rant projelerinin kullandığı en büyük argümanlardan biri “Büyük-Devasa projeler” Türkiye’de Yavuz sultan Selim köprüsü, İstanbul Havalimanı ve İzmir Körfezi’ne yapılacak köprü gibi birçok proje rant pastasındaki büyük dilimlerin sadece birkaç örneği. Türkiye’de belli başlı şirketler tarafından ihalesi bir çırpıda alınan büyük projelerde iktidarlar yandaşlarına rant sağladı. Esasında kentlerdeki büyük projeler, sermayenin kimin eline geçeceğinin kavgasından ibaretti. Kentin dokusunu bozan büyük büyük projeler “yararlı”, “faydalı” projeler olarak kamuoyuna lanse edildi. Sistem içinde kentler artık bir gösteri alanına dönüştü. Tarihi mekanlar da bu gösterinin bir malzemesi haline geldi. Eski yapılar restore edildi, rengarenk binalar haline getirildi. Bu strateji sermayenin “Bakın biz nasıl güzel rengarenk-güzel binalar yaptık” deme şekliydi.

İzmir İstanbul gibi olacak mı?

Tüm dünya kentlerinde uygulanan bu sistemin İzmir’deki örnekleri kamuoyunun hafızasında hâlâ tazeliğini koruyor. İzmir Körfez geçiş projesi, Zorlu Konak gökdeleni, Folkart kuleleri, İnciraltı bölgesine planlanan projeler ve daha nicesi… İnşaat baronları İstanbul’da boş arazi bırakmadıkları için gözünü Ege’nin incisi İzmir’e dikeli uzun yıllar oldu. STK’ler, İzmirliler, meslek odaları hep bir ağızdan “İzmir, İstanbul olmasın” sloganı ile rant projelerine karşı dirense de, sermaye ve iktidar İzmir’i parsel parsel ele geçirmekten geri durmadı. “Kapitalist Kent”in İzmir’deki en büyük örneklerinden olarak  karşımıza TARKEM çıkıyor.

“TARKEM (Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş), İzmir kent değerlerini korumak ve geliştirmek için yeni bir iş modeli yaratmak ve yarattığı bu modelle İzmir Tarihi Kent Merkezi’ni canlandırmak amacıyla 19 Kasım 2012 tarihinde kurulmuş çok ortaklı bir yapı.”

TARKEM, kuruluş amacını ve felsefesini bu sözlerle açıklıyor. İzmir’in kalbi niteliğinde Kemeraltı bölgesini ve tarihi yapıları restore etmek için yola çıktığını ileri süren TARKEM, esasında çok ortaklı bir soylulaştırma ve rant projesi. TARKEM, kamu-özel işbirliğindeki ortaklık yapısıyla kurulduğu günden bu yana zarar eden bir şirket. Kemeraltı bölgesindeki tarihi yapıları restore ederek gün yüzüne çıkarmayı ve bölgeyi cazibe merkezi haline getirmeyi amaçlayan ancak bu hedefine hiç yaklaşamamış bir şirket.

TARKEM’in temelleri şehir ve bölge plancısı Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin koordinesinde gerçekleşen 2009 yılında Tarihi Havagazı Kültür Merkezi’ndeki Kültür Çalıştayı’na dayanıyor. Prof. Dr. İlhan Tekeli, o çalıştay sonrasında ortaya attığı “İzmir-Deniz, İzmirlilerin Denizle İlişkisini Güçlendirme Projesi“, “İzmir-Tarih, İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Geliştirme Projesi” ve “Yeni Kültürpark Projesi” gibi tartışmalı birçok büyük projenin kaynağı olarak hep bu Kültür Çalıştayı’nı gösterdi.

Sürecin kilit ismi Prof. Dr. İlhan Tekeli kimdir ?

Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin İzmir macerası 2009 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun danışmanı olmasıyla başladı. Aziz Kocaoğlu’nun birçok projesinde Prof. Dr. Tekeli’nin imzası var. 2009 sonrasındaki İzmir’deki varlığı da hep Ankara merkezli olmuş, İzmir’e yerleşmeyi tercih etmemiş. Belediye başkan danışmanlığını üstlendiği 2009 yılındaki ilk danışmanlık icraati de çoğu Ankara ve İstanbul’dan gelen akademisyen ve kültür pazarlamacısıyla birlikte Tarihi Havagazı Kültür Merkezi’nde yaptığı 24 Ekim 2009 tarihli Kültür Çalıştayı’dır.

Prof. Dr. İlhan Tekeli, Başkan Kocaoğlu’nun danışmanlığını yürüttüğü süreçte hayata geçirdiği yahut geçiremediği tüm projeleri “İzmir Modeli” adı verilen beş ciltlik bir seride bir araya getirdi. Kamuoyunda bu kitap serisi “Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin kendini ve düşüncelerini yeniden pazarlamaya çalışması” olarak tanımlanmış ve ciddi eleştirilere neden olmuştu.

Yine Prof. Dr. Tekeli “İzmir-Tarih, İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Geliştirme Projesi” ile bölgedeki kentsel dönüşüme de dikkat çekiyor. Prof. Dr. Tekeli, kentsel dönüşüm projeleriyle Ankara’daki CHP’li kurmaylara önerebileceği bir kentsel dönüşüm modeli ortaya çıkarmaya çalışıyor. Tıpkı “İzmir Modeli” gibi…

Ahmet Piriştina’nın projelerinden farklı değildi

TARKEM’in teorileri de Prof. Dr. Tekeli’nin öncülüğünde başlatılan  İzmir-Tarih, İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Geliştirme Projesi’nde ortaya atıldı.  Ancak bu projeler, Aziz Kocaoğlu’ndan önce 1999-2004 arasında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Ahmet Piriştina döneminde ortaya çıkan projelerin isim değiştirmiş halinden başka bir şey değildi.  İzmir-Tarih, İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Geliştirme Projesi’nde, Kemeraltı için kültürel miras ve büyük bir konut alanı olarak nitelendirilirken, proje alanı tümüyle bir arkeoljoik bir sit alanı olarak betimleniyor. Tarihi Kemeraltı bölgesinin ayağa kaldırılması ve canlandırılması için sözde yeni aktörlere ihtiyaç olduğuna vurgu yapılırken bu aktörün TARKEM olduğu ifade ediliyor.

Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin, İzmir Tarih Projesi için yıllar önce yaptığı açıklamaya baktığımızda projenin “patlayan bir balondan” farkı olmadığını görmek mümkün. Öyle ki Prof. Dr. Tekeli, 2013 yılında yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmış;

“ İzmir’in antik tarihi gün ışığına çıkarılıyor. Bölgenin kentli yaşamına entegre olacak şekilde, yaşayan bir yer olarak düşünülmesi ve geliştirilmesi gerek Tasarlanması gereken alanın özellikle gençlerin çekildiği bir yer olacak. İzmir bu projesiyle, kentin yönetiminde katılımcı demokrasinin bir örneğini veriyor. Bu yolla İzmir, Türkiye demokrasi tarihindeki yerini yeni bir örnekle pekiştirmiş olacak.”

Peki TARKEM, gerçekten hedefleri doğrultusunda ilerledi mi? Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin fikir babalığını yürüttüğü bu soylulaştırma ve rant projesi kime ne fayda sağladı?  İddia edildiği gibi İzmir’in antik yüzü gün yüzüne çıkarıldı mı? Proje, İzmirlilere ve özellikle bölge halkı ile esnafına yarar sağladı mı?

İzmir Tarih projesinin ilk ortakları

İzmir-Tarih, İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Güçlendirme Projesi Tasarım Stratejisi Raporu’nun 79 ve 80. sayfalarında, İzmir-Tarih Projesi’nin gerçekleştirilmesinde rol alacak aktörler sırasıyla; İzmir Büyükşehir ve Konak belediyeleri, İzmir Ticaret Odası, İzmir Kalkınma Ajansı, İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Birliği, Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği ve İzmir Kent Değerlerini Koruma ve Geliştirme Derneği, İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü, İzmir Kültür ve Turizm Bölge Müdürlüğü, Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu ve Müdürlüğü, TMMOB Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Turist Rehberleri Odası, İzmir’de bulunan dokuz üniversite, EGEV, ESİAD, EGİAD, İZSİAD, EGİKAD, İKSEV gibi sivil toplum kuruluşları ve TARKEM, Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş. olarak belirlenmiş.

Başkan danışmanı aynı zamanda şirkete ortak

İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanları Prof. Dr. İlhan Tekeli ile Mehmet Emin Dursun Ural TARKEM’in ortakları arasında yer alıyor.  ‘İzmir-Tarih İzmirlilerin Tarih İle İlişkisini Güçlendirme Projesi Operasyon Planları’ kapsamında, 19 alt bölgeye ayrılan proje alanında önceliği nedeniyle seçilen ilk üç alt bölgeden biri olan ‘Havralar Bölgesi’ndeki çalışmaların, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanları Prof. Dr. İlhan TEKELİ ile Mehmet Emin Dursun URAL’ın da ortak olduğu ‘TARKEM, Tarihi Kemeraltı İnşaat Yatırım Ticaret A.Ş.’ isimli şirkete tahsis ediliyor.  İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanı Prof. Dr. Tekeli ve Mehmet Emin Dural’ın İzmir Tarih Projesi’nde imzası olması ve TARKEM’de ortak olması etik kuralları gereği tartışmaya açılıyor.

Danışmanların TARKEM’e ortak olması savcılığa intikal etti ama takipsizlik kararı çıktı

Kent Stratejileri Sözcüsü Ali Rıza Avcan, İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanları Prof. Dr. İlhan TEKELİ ile Mehmet Emin Dursun Ural’ın danışmanlık görevlerini yürüttükleri süreçte, bir A.Ş’ye ortak olmalarının hukuki geçerliliğini İçişleri Bakanlığı’na yazılı dilekçeyle sordu. Ali Rıza Avcan, Bakanlık’tan yanıt almak için bu soruyu sorduğunda olay savcılığa taşındı. Avcan, uzun süre sorusuna yanıt için beklerken o dönemde yaşanan gelişmeleri şöyle anlattı;

“İzmir Büyükşehir Belediyesi başkan danışmanları Prof. Dr. İlhan TEKELİ ile Mehmet Emin Dursun Ural’ın danışmanlık görevlerini yürüttükleri süreçte, bir A.Ş’ye ortak olmalarının hukuki geçerliliğini sordum ve yanıt almayı beklerken olayın savcılığa intikal ettiğini öğrendim. Ben sadece hukuki olarak yanıt ararken benim kontrolüm dışında olay savcılığa intikal etti. Savcılık, birkaç telefon görüşmesi gerçekleştirdikten sonra olay için takipsizlik kararı vermiş ama benim soruma yanıt bile vermediler. Hatta savcılık resmi bir yazışma bile olmadan birkaç telefon görüşmesiyle takipsizlik kararına varmış.”

Yasal olarak bir sakıncası olmasa bile İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu’nun her iki danışmanın TARKEM’de ortak olmaları etik olarak birçok tartışmayı da beraberinde getirdi. Özellikle Prof. Dr. İlhan Tekeli’nin projenin fikir babası olduğunu düşünürsek eleştiriler pek haksız sayılmaz.

Bir sonraki bölümde neler var?

  • Soylulaştırma nedir ?
  • TARKEM’in anahtar kelimesi: Soylulaştırma
  • TARKEM, soylulaştırmaya hizmet ettiğini nasıl itiraf ediyor?
  • Konak’taki kentsel çöküş alanları
  • Konak’ın nüfus değişimi TARKEM’i nasıl etkiliyor?

About Author

Hayrullah Yıldız

Hayrullah Yıldız

Related Articles

TÜM HABERLER