Azeri iş insanı Mübariz Mansimov’un (Gurbanoğlu) Türkiye’deki işlerini ve tutuklanmasına varan gelişmeleri anımsayanınız vardır.
Yoksa da “Mansimov’a ne oldu?”  ve “Yeni Azerbaycan Türkiye’de mi kuruluyor?”  başlıklı yazılarımdan öğrenebilirsiniz.
Mansimov’un Gülen cemaati üyesi olduğu yönündeki soruşturma ve ardından tutuklanmasından sonra kafamda tek bir soru işareti vardı.
Türkiye’de 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin hemen ardından başlayan soruşturmalarda, cemaat üyesi ya da yöneticisi olduğu gerekçesiyle binlerce kişi tutuklanmakla kalmamış ayna zamanda mal varlıklarına da el konmuştu.
Neredeyse tek istisna Mansimov görünüyordu.

Türkiye, Azerbaycan, Dubai, Avrupa, Rusya ve Amerika’da onlarca şirket ilişkileri bulunan Mansimov’un mal varlığı ile ilgili gerçekler aslında karmakarışık.
ABD Başkanı Donald Trump ile de yakın olduğu bilinen Mansimov, Trump’ın yemin törenine katılan önemli isimlerden biriydi.

Herkes Mansimov’un ABD ile yakın ilişkiler içinde olduğunu düşünürken, aslında ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi’nin (OFAC), Mansimov’un İstanbul merkezli Palmali Denizcilik şirketiyle ilgili İran ve Suriye ambargolarını ihlal ettiği iddiasıyla inceleme başlattığı ortaya çıktı.
İddialara göre, Palmali’ye ait AGDASH isimli tanker, İran limanlarından aldıkları yükleri Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman limanlarına taşıyordu.
Soruşturmada, BAE merkezli Mawared Energy’in kiraladığı görünen tankerin ödemelerinin ise ABD SWIFT sistemi kullanılarak, aracı broker firması İgor Raspopov’a ait R Shipping tarafından Palmali Gemicilik hesabına aktarıldığı belirlendi.

Yine ortaya çıkan belgelere göre, Rus petrollerini Hazar denizi üzerinden Avrupa’ya taşıyan Mansimov’un Palmali şirketinin o dönem iki yüze yakın gemisi vardı.
Bu gemilerden üç tanesi de AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’a aitti.
Artık ne olduysa bu mutluluk bozuldu.
2018’in Kasım ayında Rusya Rostov Tahkim Mahkemesi, İstanbul’daki Palmali Denizcilik ve onun iştiraki Malta Palmali Holding bünyesindeki Palmali Rostov LLC’nin Rus Sberbank’a olan 220 milyon dolara borcuna karşılık iflasını onayladı.
Mahkeme kararıyla birlikte, Palmali’nin 58 gemisinin bir bölümü açık artırma ile satıldı.
Ayrıca, Rus Federal Güvenlik Servisi FSB’nin de Mansimov’un Rusya’daki Palmali LLC şirketi hakkında vergi usulsüzlüğü nedeniyle soruşturma başlattığı ortaya çıktı.

Bütün bunlara ilave olarak Rus petrol devi LUKOİL ile Azerbaycan Devlet Petrol Şirketi SOCAR’da Mansimov’un şirketlerini kara listeye aldı.
Birbiri sıra gelen soruşturmalar ve yasaklar sonucu iflas ettiği söylenen Mansimov’un borçlulara arasında önemli bir banka vardı.
Hamburg Commercial Bank. 
Türkçe adıyla Hamburg Ticaret Bankası.
Banka, dünyanın en büyük denizcilik finans sağlayıcısı.
2018’de satıldıktan sonra ortaklık yapısı da değişti.
En büyük hissedarı Cerberus Capital Management yani Cerberus Sermaye Yönetimi oldu.
Cerberus Capital Management, yatırım konusunda uzmanlaşmış bir Amerikan özel sermaye firması. 1992 yılında William L. Richter ve Steve Feinberg tarafından kuruldu.
Merkezi New York. Avrupa ve Asya’da danışma ofisleri var.

Cerberus Capital Management’in ortağı Steve Feinberg, ABD’nin en zengin Yahudi iş insanlarından biri.
Cerberus Capital Management aynı zamanda ABD hükümetinin önemli bir ulusal güvenlik yüklenicisi olan DynCorp’un ana şirketi.
ABD’de Cumhuriyetçi ve sağlam bir Trump destekçisi olduğu bilinen Fienberg’in sadece Trump’u destekleyen sivil toplum örgütlerine yaptığı seçim yardımı 1,5 milyon dolar.
Elbette bu desteği karşılıksız değildi.
ABD Başkanı Trump, 11 Mayıs 2018’de başkanın İstihbarat Danışma Kurulu’nun başına Steve Feinberg’i seçti.
ABD federal bütçesinden oldukça yüklü pay alan DynCorp’un sahibi, aynı zamanda ABD istihbaratına yön veren ve çok özel bilgilere ulaşabilen biriydi artık.
Bu kadarla kalsa iyi.
1989-1993 yılları arasında Başkan George Bush’un başkan yardımcısı olan Dan Quayle de 1999 yılında Cerberus’a katıldı ve şirketin Global Yatırımlar Bölümü Başkanı oldu.

Zaten Ruslarla arası kötü olan Mansimov’un şirketlerine ABD Hazine Bakanlığı’na bağlı Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi’nin İran ve Suriye ambargolarını ihlal ettiği iddiasıyla inceleme başlatması rastlantı mı?
Ya da Trump’un İstihbarat Danışma Kurulu Başkanı olan Steve Feinberg’in Cerberus Capital Management aracılığı ile en büyük hissedarı olduğu Hamburg Commercial Bank’ın Mansimov’un gemilerine el koyup iflas ettirmesi tesadüf eseri mi?
Acaba ABD Başkanı Donald Trump’un yemin törenine Mansimov’u davet eden Steve Feinberg miydi?
Demek ki bütün bu gelişmeleri Türkiye’den de birileri biliyordu ki, Mansimov’u sadece cezaevine attırdılar.
Malı kalmayan adamın nesine el koysunlar ki…