A3 Haber

Herkes olan bitenden haberdar ve merak içinde ama… Yanıt veren yok!

Herkes olan bitenden haberdar ve merak içinde ama… Yanıt veren yok!

Herkes olan bitenden haberdar ve merak içinde ama… Yanıt veren yok!
Aralık 06
08:48 2020

Prof. Mehmet Füzün’ün rektörlüğü döneminde 2013’de planlanan ve 2014’te kurulan Dokuz Eylül Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne (DEPARK A.Ş.) yap-kirala-devret modeliyle Tınaztepe Yerleşkesi’nde Teknopark İdari ve Kuluçka Binası Beta’nın yapılması işi aradan geçen yedi yılda istediği yere ulaşabildi mi?
Bu sorunun yanıtı maalesef hayır.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Türkiye’deki tüm teknokentlerin belirli kriterler doğrultusunda değerlendirildiği endekse göre 2018’de Yıldız Teknik Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi genel sıralamada birincilik kazandı.
Listede ODTÜ Teknokent ikinci olurken, İTÜ Arı Teknokent ise üçüncü sırada yer aldı.
Dokuz Eylül Üniversitesi ise 25. sırada…

Prof. Mehmet Füzün’ün ardından rektör olarak atanan Prof. Adnan Kasman ve onun görevden alınması ile Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü olan Prof. Erdal Çelik’in özellikle de DEPARK konusunda hangi adımları attığını/atmadığını bir önceki yazıda ayrıntıları ile anlatmaya çalıştık.

Prof. Çelik ile birlikte göreve getirdiği kimi üst düzey bürokratların Altınordu Eski Başkanı Mustafa Bilen üzerinden Net Enerji şirketine ortak olmaları, ardından da şirketin merkezini DEPARK Sağlık Teknopark Kuluçka Binaları Ofis P5/A 56/20 Balçova İzmir adresine taşımaları sonucu yaşanan tartışmayı da…

Kaldığımız yerden sürdürelim.
Altınordu eski Başkanı Mustafa Bilen’in 2015’te İzmir’deki düzenlenen “FETÖ” operasyonunda gözaltına alınması ve İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “FETÖ/PDY örgütüne üye olmak” suçlamasıyla yargılanması sırasında ilginç olaylar yaşandı.

Yer İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonu.
Mustafa Bilen’in de yargılandığı davanın Mart 2017’de yapılan dokuzuncu celsesi.
Hepsi tutuksuz yargılanan 40 sanık ile avukatları hazır.
Mahkeme Başkanı Hâkim Halil İbrahim Kibar, iddianamede sanıklara yöneltilen suçlamaları belirtikken sonra davaya devam etti.
Duruşmada müşteki olarak ifade verenlerden biri de Altınordu Spor Kulübü eski başkanlarından iş insanı Bülent Erdik.
Mustafa Bilen’i kendisinin başkanlık döneminde başkan yardımcısı olduğunu söyleyen Erdik yaşadıklarını şöyle anlattı:

… 2009 yılında kulübün bazı ödemelerinde aksaklıklar olması nedeniyle maddi sıkıntılar yaşanmaya başlandı. Bazı ödemeleri ben şahsi çeklerimle yaptım. Kulüp bu yüzden bana borçlandı. Kulüpten para almadığım için maddi sıkıntı yaşamaya başladım. Bu konuyla ilgili sanık Mustafa ile konuştuk. Kendisi bana Torbalı’da bulunan arsam için (Benim de kredi limitlerim dolu. Sen bu arsayı bana ipotek et, ben kredi limitimi yükseltip, şirketlerim adına kredi kullanayım. Bu şekilde kulübün masraflarını karşılarız, daha sonra da kredi karşılıklarını tahsil ettikten sonra bu ipoteği kaldırırız) dedi. Ben bu teklifi makul buldum. Sekiz bin metrekare arsayı Mustafa Bilen’e ipotek ettim. Mustafa, anlaşma gereğince kredi limitini artırıp kulübün bazı ödemelerini karşıladı. Spor Toto’dan isim hakkı olarak kulübe 220 bin lira para geldi. O dönem başkan olan Mustafa Bilen’i işyerime çağırıp, (Başkan bununla benim kullandığım krediyi kapat, arsamı geri ver) dedim. Kendisi sürekli beni oyaladı. Arsamı da geri vermedi…

Bir süre sonra kendisini cemaat toplantılarına çağırmaya başladıklarını, 2002 yılında Mustafa Bilen’in işyerindeki bir toplantıya gittiklerini, burada 7-8 kişinin olduğunu söyleyen Bülent Erdik, “Mustafa Bilen Karabağlar’da bir arsa temin etmemizi, yurt yapacaklarını, cennetteki yerimizin hazır olduğunu söyledi… Ben hiçbir parayı Mustafa’ya kendi rızamla vermiş değilim. Hep arsanın geri verileceği ve paranın ödeneceği ümidiyle hareket ettim. Bu olay nedeniyle Mustafa Bilen’den şikayetçiyim” diye konuştu.

DEPARK, 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Erdal Çelik ve üniversitenin üst düzey kimi yetkilisinin Mustafa Bilen ve onun şirketi Net Enerji ile ilişkileri sadece adliyede gündeme gelmedi.
Siyasetçiler de işin peşine düştü.
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Murat Bakan DEPARK’ta yaşananlar, Prof. Erdal Çelik ve üniversitenin üst düzey yöneticilerinin Mustafa Biler ve onun şirketi Net Enerji ile olan ilişkilerini sorguladığı yazılı soru önergesinde bu konuda soruşturma açılıp açılmadığını da sordu. 
Kime sordu?
Dönemin başbakanına.
Kimdi dönemin başbakanı?
AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım.

Binali Yıldırım İzmir’den milletvekili olmasının yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için de aday olup kaybetmiş, AKP İzmir teşkilatlarını baştan sona tanıyan biriydi.
Olaylardan haberdar olmaması düşünülemez.
Eğer haberdar değil ise o zaten başlı başına şaşırtıcı bur durumdu.
Başbakan Binali Yıldırım CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın yazılı soru önergesine ne yanıt verdi dersiniz?
Uzun uzun yapılanları, soruşturma açıldığını mı anlattı?
Yok, beklediğiniz gibi değil.
Başbakan ve AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, CHP milletvekilinin sorusuna tek kelimelik bir yanıt bile vermedi.
Ne oldu peki?
Süresi içinde yanıtlanmadığından gelen kağıtlarda yayınlandı.
Yani kulağının üzerine yattı, duymamazlığa geldi.

Prof. Mehmet Füzün ile başlayan, Prof. Prof. Adnan Kasman ve Prof. Erdal Çelik ile 2018 Temmuz ayına kadar süren gelişmeler aynen böyle.
Peki ya ondan sonrası?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından 2018 yılı Temmuz ayında Dokuz Eylül Üniversitesi’ne yeni bir isim atandı.
Kimdi?
Dört dönem AKP İzmir Milletvekili olarak görev yapan aynı zamanda da AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Prof. Nükhet Hotar.
Hotar halen görevde ve Sanayi Teknoloji Bakanlığı’nın değerlendirme raporuna göre Türkiye genelinde 9 Eylül Teknoloji Merkezi’nin 25. sırada olması da onun döneminde.
2018 Temmuz’un da göreve atanan Prof. Nükhet Hotar bu kadar tartışılar, eksiklikleri ve yanlışlıklar yapılan DEPARK için ne yaptı?
2015, 2016, 2017 ve 2018’de yaptığı denetim sonucu hazırladığı raporlarda DEPARK’dan tek kelime söz etmeyen Sayıştay’ın 2019 raporunda DEPARK’ı mercek altına alması tesadüf mü?
İsterseniz bunu Sayıştay raporu gibi üniversitenin önemli bir ismi tarafından hazırlanan rapora dayandırarak kelimesine bile dokunmadan aktaralım:

… D.E.Ü. Rektörü olarak atanan Prof. Nükhet Hotar, ayağının tozu ile ilk iş olarak yukarıda açıklanan yolsuzluk ve FETÖ davalarını akamete uğratmak için yoğun mesai vermiştir. Kendisi sanki hiç başka bir danışman kalmamış ve İzmir’de başka bir hukukçu yokmuş gibi 2011-2016 döneminde D.E.Ü. Genel Sekreter Yardımcılığı yapmış ve o dönemde rektör iradesini ciddi şekilde yönlendirmiş, eşi Av. Cihangir Marmara’yı DEPARK A.Ş.’ye avukat yaparak haksız akçalı menfaat temin etmiş, aynı dönemde DEÜ Genel Sekreteri FETÖCÜ Kemal Abidin Öztürk ile diğer çalışma partnerleri Rektör Yardımcısı Murat Özgören, Halil Köse ile Alp Timur ile DEPARK-AKD yolsuzluk operasyonlarını müşterek organize etmiş, bu yolsuzlukların ibralaşmanısını da aynı grup tarafından gerçekleştirilen genel kurul toplantılarında müzakere etmeksizin genel kurul bilgisinden saklamış, kurumdan emekli Semra Marmara’yı şahsi danışmanı olarak tayin etmiş ve hatta bu yetmemiş DEPARK A.Ş. danışmanlığına getirmiştir.
… Danışman Semra Marmara’nın rektöre verdiği ilk akıllardan birisi de eski yönetici hocaları/mesai ve şirketi zararlandırma partnerlerine açılan yolsuzluk ve FETÖ davasını ortadan kaldırma yönünde olmuştur…
… Neden mi?
Çünkü DEPARK A.Ş.’nin hali hazırda bir yönetimi varken ve yeni bir genel kurul yapmak için İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/285 esas sayılı dosyasında karar verilmişken ve o karar uyarınca çağrılı genel kurul yapmak varken birdenbire jet hızı ile 6 ayda toplanmayan tüm paydaşları Hanya’dan Konya’dan 3 gün içinde toplayarak 09.08.2018 tarihinde çağrısız genel kurul yaparak alelacele yeni yönetim kurulunu seçtirmiş, yeni yönetimin ilk icraatı da kayıtsız şartsız Av. Devrim Saran’ın azli olmuş ve 15.08.2018 tarihinde bu azil gerçekleşmiştir.
… Peki neden bu kadar acele edilmiştir?
Çünkü içeriğinde büyük yolsuzluk ve FETÖ unsurlarının yer aldığı değeri 12.811.000 TL (ilerleyen aşamalarda dava değeri 20 milyon TL’yi bulması kuvvetle muhtemel olan) tutarında olan İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1232 esas sayılı davanın duruşması 20.09.2018 tarihindedir. Bu tarihe kadar davanın avukatı olan D.S. saf dışı edecek hamlelerin derhal devreye sokulması bu marifetle bu davanın içinin boşaltılması ve etkisizleştirilmesi gerekiyordu. Bu anlamda hemen yeni yönetim kurulmalı hemen avukat azledilmeli ve dava bir an önce sürüncemeye terk edilmeliydi.
… Anılı avukatın azli sonrası ve bayram tatilini takiben 03.09.2018 tarihinden DEPARK A.Ş. İnciraltı merkez binasında yeni şirket genel müdürü Melik Akdoğan ve yönetim kurulu üyesi Numan Sabit Çetin ile AKD LTD. ŞTİ. yetkilisi Murat Akdemir toplantı yapmışlar (Kamera kayıtları derhal istenirse bir gerçek resmedilebilecektir) ve bu yolsuzluk davasının ortadan kaldırılma planlarını kirli pazarlıklarını masaya yatırmışlardır. Bu toplantı FETÖCÜ Kemal Abidin Öztürk’ü, yolsuzluk batağına saplanmış eski yöneticileri aklama, 25 milyonluk kamu zararını sümen altı etme toplantısıdır. FETÖ ile bu kadar iç içe geçmiş, milyonluk finansal ilişkiler içine girmiş bir şirket ile ortada dava süreci varken avukatı azleder azletmez hemen pazarlığa oturmak, bu davaya ve devlete büyük darbe vurmaktır, kabul edilmesi mümkün değildir…

İktidarın sağladığı ekonomik olanaklarla kurulan, kuruluşundan üç rektör eskitmesine kadar geçen sürede tartışılan bir konuya anlatmaya çalıştık.
Zaman zaman hayret ettik, zaman zaman endişe duyduk.
Türkiye’nin bilim yuvalarının siyaset-ticaret sarmalında yaşananlara çoğunuz gibi biz de şaşırmadık.
Tartışmanın bitmediği, hukuki süreçlerin sürdüğü belli.
Sayıştay’ın 2020 yılı raporuna kadar ne gelişmeler olur bilmiyoruz.
Bilgiyi aktardık, yaşananları anlattık.
Son karar her zaman okuyucunundur…

Bu yazı dizisinin önceki bölümleri:

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER